31.03.2008

.



Diyecek şeyler biriktiriyorum, yazıyorum, unutuyorum.


Tek hafızamda kalan; eğer bir gün Sertab, Lâl gibi bir albüm daha yapabilirse, hayatımın sonuna kadar dinleyebilirim.



Bademler çiçeklendi, sabah ezanları ayaza karışıyor.

Ben hâlâ çok üşüyorum. Kaç bahar geçti sayısını unuttum. Bu bahar geçmesin istiyorum. Bahara çok yakıştım diyorum, sen duymuyorsun, geçip, gidiyor her şey, bir kokun kalıyor, kaç mevsim geçiyor üzerimizden bir kokun kalıyor, sızlıyorum. Çiçek açtım, unutuldum, kurudum gittim. Üzerimden kaç sene geçti, artık çok yoruldum.


Kendi semalarımızın yalnız kubbeleriymişiz biz, şimdi tenhadır buralar, hiç olmadığı kadar tenhalaşır bu baharlar.


Pullarım dökülür, ben kalırım. Pullarım, dökülen; ben değil, ödediğim bedeller onlar. Onlar hiç ben olmadım derim, anlatamam. Ben bile anlayabilmek için kaç deri değiştirdim. Bu bahar yalnız yine buralar, hiç olmadığı kadar.

Sonrası;
Allah kerim.



Duymuyor yüzler, gördüklerini sanıyor yüzler, nereye baktıklarını bilmiyor yüzler.


!

Hiç yorum yok: