26.10.2008

Dünya dağılıyor,

gidiyorsun.

Geliyorsun, yıldızları topluyorum, karanlığın aydınlık bulutları gibiyiz, bilemediğimiz onca şeyin, sancıları; ağır ağır dökülüyor gökten,

sen yanımda…

varsın öleyim, varsın yok olayım, varsın bir daha açılmasın gözlerim;

ne önemi var ki; bir yanımda sen, diğer yanım aydınlık bulutlarım. Ne önemi var ki, bir yanım ıssız belki, bir yanım duyarlı; ağzımdan çıkamayan kelimeler gözlerimden dökülüyormuş, ne önemi var ki, biraz önce yanımda olduğundan daha önemli, ne var ki şimdi…

Şimdi gidiyorsun, kapatıyorum gözlerimi, belki de küfrediyorum içimden önüme kim çıkarsa, ne önemi var ki; yanımda olduğundan daha önemli ne var ki şu anda; elbet önemli her şey, ama şu an ne önemi var ki, hayat sonlansa dahi, inan şu an, ne önemi var ki; yanımdaydın.

Gerisi sabun köpüğü, el sallıyorum, dönüyorsun sapaktan, elim havada, yaşlarım yanaklarımda, yüreğimde tuhaf bir donukluk, ne önemi var ki onca şeyin, ne doğrusu ne de yanlışı, az önceyi düşünürken hissettiklerimi ne veriyor ki bana.

Binlerce kere de söylesem de kendime, geriye adımlasam da, bir defa daha görebilmek için hatta bir defa daha kokunu içime çekebilmek için, kurtarılmış hayatımda,

ne önemi var ki, sana sarıldığımda, saçlarımı kokladığında, neyin ne olduğunun ne önemi var ki…

Belki; ” beş dakika sonra yaşamıyor olacakmışımı” anladığım o gecede, yalvardığım gibi; son bir kez daha dediğim gibi işte hayat; ne önemi var ki; kim sonsuza kadar yaşamış ki, kim hissedebilmiş ki, ne önemi var işte, dedim ya; yaşadığımca seninim; yaşadığımca, her nefesimde benimsin, olsun olma yanımda, olsun mutlu ol başka kollarda, varsın olsun çığlık çığlık hayat, ben dinlemiyorum sesleri artık; yaşadığım sürece kapadım kulaklarımı hayat; inan hiç önemi yok, sen varsın ya; ölmeden, aydınlık bulutların altında, yanında soluklandım ya, varsın olmasın, ne önemi var ki; bir Hoşça kal demek için bile olsa, son defa sana bakıyor olsam da ne önemi var ki, son kez daha… tek istediğin kimi zaman ölüm dahi olsa, o gece yakarışım getirdiyse seni buraya, her gece yakarırım, varsın olsun bir günde dönmeyeyim ölümden, düşeyim ölümün kucağına, kapanmadan gözlerim sen olacaksın ardında.

Seni seviyorum.

Senim’e adanmış…

ağzımda incir diyemediğim, tadamadığım cevizin tadı, göz kapaklarımın ardında sen, bir de söylenmeyen onca şey yolun sonunda…

Hiç yorum yok: