12.03.2009



.


Az evvel saat yirmi ikiyi, yirmi bir önce geçti; sonra biraz female vocalists, biraz indie, biraz kehribar sarılığı ( böyle bir şey var mı bilmiyorum ki bilog) female vocalistlerden içime gelen gınalardan terk i lestfem edeceğim, folk ve indie olmuyor kardeşim, karıştırıp, aynı etiket içinde dahil etmeyiniz lüfen, biz mi diyeceğiz, aaa!

Jeff Buckley radyosu dinliyoruz, parçayı belleğe alıyoruz ve Last fm player la kendimizden geçiyoruz. Oysa biz yeni bir şeylere hiç yelken açamıyoruz, hep bildik kara sularımızda, bildik acılarımıza gark olmanın vermiş olduğu haklı gururla Jeff i düşünüyor ve düşlüyoruz.



dup dım dıdııdm
crazyyyyyyyyyyyy...


Lilac wIne is sweet and heady, like my love
Lilac wIne, i feel unsteady, like my love
Listen to me... i cannot see clearly
Isn't that she comIng to me nearly here?
Lilac wIne is sweet and heady where's my love?
Lilac wIne, i feel unsteady, where's my love?
Listen to me, why is everythIng so hazy?
Isn't that she, or am i just goIng crazy, dear?
Lilac wIne, i feel unready for my love,
Feel unready for my love.


fark etmişsindir ki çok sıkılıyorum. İçimde tuhaf bir his var, nedenini bilmiyorum; canımı sıkıyor sadece; içimdeki Rodion Romanovic Raskolnikovla el ele tutuşup suç mahalini, bayram ziyaretine dönüştürür gibiyim.



Yok, bilmiyorum; ben benimle baş edemiyorum, bir de raskolnikov a emanet bir çocukluk yaşıyorum. Sen beni ne edesin...






.


Hiç yorum yok: