4.04.2009




Çok alakasız yazılar serisi...


Zamanımızda...

Sonrasında şarkının içinden önce sen geçiyorsun; sonrandaysa, peşi sıra martılar, bir iki kelebek ve takım yıldızı...


biraz daha zaman geçer; avuç avuç belirsizlik; tutunduğun körfezin genzini yakan havası; uzaklaşma isteği, hep baki kalansa suyun kaynama noktası; gerisi bildiğin hayat karmaşasında gereksiz kalabalıklar, neyse ki geçebiliyor... yoksa ne yapardık, bebeğim.


Her hangi bir zaman içerisinde...

Neler yaşayabileceğini kestirememek var ya; en güzel tarafı da buydu.


O esnada Dünya adlı gezegenin her hangi bir yerinde...

Akrebin, yelkovandan vazgeçmeyeceğini bilmek Greenwich için sevindirici olsa gerek; benim içinse hiçbir anlamı yok, yüce krallığa bildiririm tüm saygımı içime hapsederek.. Bu galakside yaşayıp da, zaman ayracına alışamayan tüm yaratıklar için sesleniyorum;


Samanyolu sen bizim her şeyimizsin.


Şimdi layığınızla dağılabilirsiniz.


mİlyarlarca galaksiden Samanyolu'na düşmüş olmak; ne büyük talihsizlik.


Yine aynı esnada galaksinin her hangi bir boşluğunda...

Marduk; gizli bir görev için burada bulunuyorum.

Dünya; hani dosttuk.

Tayyip; Marduk bizi teğet geçecek.

Kedi; maovvvvvvvv.







Hiç yorum yok: