7.08.2009




*


İnsanlara nasıl olduklarını soruyorum, tek ihtiyacım nasıl olduğumu anlatmak. Bir diğerinin nasıl olduğuyla ilgilenmek kimin umurunda ki, herkes içinde ki zehri akıtana kadar bir diğerini kullanıyor. Kağıt mendile duyduğum ihtiyaçtan hiçbir farkı yok gibi, sadece şimdilerde.


Önce cama bakıyorum, sonra yanıp, sönen ışıklara, sonrada yirmi yedi ağustostaki iki aylı gecemize, usulca sana dönüyorum ve "nasıl bir mucizenin kucağındayım, hala çözemiyorum" diyorum.


Astronot kıyafetiyle yüzmek ise insanlığın başına gelebilecek vahim bir olay gibi gözükebilir ama daha da vahim olanı; haşema denen muşamba ile denize dalan insanın şnorkel takımı ve paletleriyle denizin dibinde neler gördüğünün hayalini kurmak.



İşte bütün gün bunun hayalini kuruyorum.





.





Hiç yorum yok: