31.07.2010

*

seni sayıklıyorduk,
gece sustu
kalabalık içim
baharım sensiz mi geçecekti
susamıştım da
çekeceğim fotoğrafların geçit töreni,
göz kapaklarımı kapamaya korkar oldum.
uyandım, şarap içtim, reçel yaptım daha pek çok şey, kısacası
senin de içinde olman gereken pek çok şey olmuştu, oluyordu....
kısacaydı, kısaydı ve bitmişti,
ve ben bugün vazgeçmiştim
biliyor musun;
miş li geçmişlerimi kullanabilme özgürlüğüm hep bakiydi
vazgeçiyorum artık senden ve içindekilerden
bilemediğim onca şeye olan merakımdan,
yanında ki vakurluğumdan
yapamadığımız tüm sabah kahvaltılarından
içemediğimiz şaraptan ve tüm mehtaplardan, semralar sizden de vazgeçmiştim lakin yazar burada mehtaba deniz pırıltısından dem vurdurtmuştur....
neyse
bilemedim ben işte,
bilemeyeceğim de
artık yoruldum
daha önceden yorulduğum yıllarım gibi
tuhaf sanrılarım gibi
şimdilerde;
seni, sensiz yaşamak daha bir ıtırlı ay çöreği...

hücrelerim acımakta, en çok da kalbim;
inan bana
betona çakılır gibi
tak.


.

Hiç yorum yok: