.
Zaman geçiyormuş üzerinden.
Hatta insanlar,
salyangozlar,
daha sayamadığım neler, neler.
Bir tek koku bu kadar ağır tahribat yapıp,
ince bir sızı bırakıyormuş,
o zaman çok acıyormuş da insan,
bir şey yapamıyormuş.
Acıdım.
Oradan biliyorum.
Sen de bil e mi?
Bir kapının açık kalması gibi
kaçamak bakışların orada öylece durur
sen, açık kapı, bakışların
ne gelen
ne giden
sen, kapı, bakışlar
biraz yaralı, biraz hüzünlü
belki de hiç olmadığınca
kararlı
hani ne olacaksa
sen, kapı, bakışlar...
bazı zaman; kendinden kaçamak,
aklına takılanlara hayret edip de
kuruntunun dik alasını masaya yatırmak kadar tehlikeli
bu geceler....
kalıplaşan hisler, ciğerler ve diğer yerler,
değinilen hep yürek olunca
ciğer nasıl yanar
ben bilirim demek istedim de gösteremedim.
Gözlerim daha da büyüyünce
her yeri görebiliyorum diyemiyorum
sanırsın 10-20 mm, bir balık gözü
maşallah...
yoksa her şey dizilerde mi, oluyordu; yok eskiden filmlerde oluyordu,
şimdi dizilerde oluyor.
Piki.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder