1.02.2008




.



Zaman geçiyormuş üzerinden.

Hatta insanlar,

salyangozlar,

daha sayamadığım neler, neler.

Bir tek koku bu kadar ağır tahribat yapıp,

ince bir sızı bırakıyormuş,

o zaman çok acıyormuş da insan,

bir şey yapamıyormuş.

Acıdım.

Oradan biliyorum.

Sen de bil e mi?


Bir kapının açık kalması gibi

kaçamak bakışların orada öylece durur


sen, açık kapı, bakışların


ne gelen

ne giden


sen, kapı, bakışlar


biraz yaralı, biraz hüzünlü

belki de hiç olmadığınca

kararlı


hani ne olacaksa

sen, kapı, bakışlar...


bazı zaman; kendinden kaçamak,

aklına takılanlara hayret edip de

kuruntunun dik alasını masaya yatırmak kadar tehlikeli

bu geceler....


kalıplaşan hisler, ciğerler ve diğer yerler,

değinilen hep yürek olunca

ciğer nasıl yanar

ben bilirim demek istedim de gösteremedim.


Gözlerim daha da büyüyünce

her yeri görebiliyorum diyemiyorum

sanırsın 10-20 mm, bir balık gözü

maşallah...


yoksa her şey dizilerde mi, oluyordu; yok eskiden filmlerde oluyordu,

şimdi dizilerde oluyor.

Piki.







Hiç yorum yok: