3.07.2008


*o*




İki kişilik yalnızlıktı, söz dönüp dolaşıp; “iki kişi”, “yalnızlık”, gibi önemsemediğimiz kelimeleri, önümüze sürükleyip, gerisini bizden bekliyordu. Ben, arasına özlemleri sıkıştırıp çekilmeyi tercih ederken, diğer kişimiz ise arasına diyemediklerini sıkıştırıyordu. Ne kadar mutluyduk, hani bu dünyaya yakışmayacak bir mutluluktu ki bu, ne yakınlaşıp ne de yakışabiliyorduk.


Krokimize bakıyorum, aradaki dağları, tepeleri hatta denizi bile çıkarabilirdik ki kendisi bunu daha önceden de söylemişti, çok sevmiştik bu düşünceyi, hatta sarılıp, uyumuştuk. Sonra bildiğin tekil kişi çekilen yalnızlıklar, ikinci tekil fiiller, üçüncü tekil kaybolan yıldızlar, diğeriyse bizle başlayan cümlelerin noktasıydı.


Anlayacağın, kuş bakışı hayat pek şa'ane.





.

Hiç yorum yok: