19.07.2008


~


Sıcak, çok sıcak;

ayak izlerim buz tuttu,

buzları eridi,

üşüdüm,

şimdi geçti.

Parmak uçlarımda alevler, fener alaylarına katılırım, yanar, kavrulurum. Sevgi sözcükleri bana yakışır, korunaklı duruş sana, ben sussam, konuşamayız hiç, sen hep susarmışsın da sustuğumda çıkamam sessizliğimizden, kendimle konuşurum, sen duymazsın, sana desem, anlamı kaybolur, yoksun, yanımda da yoktun, ne desem savrulur, ruhum buz tutar, ısınamam, sonra sessizlik yine, sessizliğin içinde yankılar, usulca yitirir anlamlarını kelimeler, sen geçersin gözlerimin önünden, bakmaya korkar zamanlarımı özlerim, baktığıma pişman kavrulur bu yaşlar, sonra çıkamam ne senden ne benden, susarım, susunca konuşmazmışız biz hiç, ne zaman susmuştun, hatırlamıyorum. Ne zaman sustum, biliyorum. Dönerken, susuyordum; dönerken, savruluyordum; dönerken, kaybolmuştum kalabalıklarında…

Yüzüm kaybolur, suskunum; gölgeler uzar, karanlık iner, aklımda birleşmeyen heceler; konuşacağın günü beklerim.

İçimde bir milletin ıstırabı; ayrı, ayrı inler…



Tut beni...




*

Hiç yorum yok: