10.09.2008




Bütün değerler gayet açık gösteriyordu ki, hava cidden sıcaktı...


çocuk koşarak uzaklaşıyor, duruyor, arkasını dönüp, ona bakan annesine “beni bulamaz ki” diye neşeyle bağırıyordu. Üç, dört, “beni bulamaz ki” , sonra koştu, koştu; arkasına döndü ve annesi olması gereken yerde yoktu. Ağzından çıkması muhtemel kelimeler, bir kamyonun acı freni gibi suratında patlayıvermişti.


Dünya dönüyor, çocuk duruyor, ve sadece anlayamadığı, çok açık görülüyordu.


O esnada;


Kasabanın belediye takımı Senegal'den iki zenci futbolcu transfer etmişti, hayli esmerce olan bu arkadaşlarımızı görmeye, civar kasabalardan dahi insanlar gelmişti. Kasabalarda sıkça rastlanmayan bu olaydan, ihtiyar heyeti de dahil kimse şikayetçi değildi.


O esnada;


Kadın saklandığı ağacın ardından çıktı ve neşe ile kızına doğru koşmaya başladı. Oysa kızı bizi terk edeli çok olmuştu, kızın bedeni aramızda, ruhu kamyonun altında kalmıştı.

El ele tutuşup, uzaklaştılar...


Ki günümüzde hala, konuşmak için, karşındakinin tekniklerini kullanman gerekiyordu...


Eylüldü ve kasabada cidden tuhaf denebilecek türden olaylar cereyan ediyordu ki, pencereyi kapatmamla, yaprağın kımıldamadığı bir sessizlik ihtiyar heyetini iyiden, iyiye rahatsız etmeye başlamıştı.


Ekselansları diye söze başlayan, en yaşlı ihtiyar heyeti üyesi, Birkaç gün içerisinde açılışı yapılacak olan meydan çeşmesinin, daha yağışlı bir mevsime ertelenmesini öneriyordu...

En genç ihtiyar heyeti üyesi söz alarak, aceleci bir yusufçuk kuşu gibi şunları söyleyiverdi;

“Açılış için davet ettiğimiz Tarantino'ya ne diyeceğiz?” Heyetin, hatta tüm kasabanın üzerinden savaş uçağı filosu geçiyordu sanki, yüzlerindeki dehşet civardaki köylerden de hissediliyordu.


ve...


Yaşlandığında da değişen hiçbir şey yoktu. Hücrelerin ve ruhun yer çekimi kanununu aynı anda kabulleniyorlardı. Bedenlerin karaya oturmasıyla huzur bulmuştu dünya...


Başka bir açılışa...


“hiçbir aşkta umuda yer, sebebe lüzum yoktur” S/146


Ve Mori kızımızın diğer şarkıları, şimdilerde şa'ane gidiyor...





2 yorum:

Vladimir dedi ki...

Bu yazıyı çok sevdim... O esnada olanlar beni yıktı. yerle yeksan etti. dumura uğradım. gerçekten çok güzel. elinize sağlık.

Asuman Unsal dedi ki...

ciddi olmadığını düşünerek, hatta varsayıp gülümsüyorum Vladimir beyfendi
(: