Güzel olanı, tanıdık olmasıydı esasen; başlangıçlar için yorulmayacağın türden konuşmalar, benzer yaşanılanların yerini, benzer kırgınlıklara bırakmışlığın acı tecrübeleri vardı gülüşlerinde, bir de kelimeler arasında ansızın beliriveren güvensizlik... Neler olduğu, neler yaşandığıyla ilgilenmiyordum, izlerinin üzerinden geçmek de değildi niyet, onunla ilgiliydi hislerim ve tek kişilikti yine sonlar; ve sonlanmışlıkların buruk tadı hep geliyordu damağıma, ve nihayetinde belki de yaşanmayacak onca şeyin, çaresizce korkusuydu; yaşadıklarım orta yere saçılmış, aralarından toparlayabildiklerimi kaçırıp, saklıyordum, kendimce en derinime...
O ise sanki hep kaçak...
4 yorum:
yakalanmak istiyor...
değilse neden kaçsın ki...
bilmem ki
ben de istersem yakalanmayı, yön tayin mi etmek gerek, kaçarken yan gözle bakıp da ne tarafa kaçtığını bellemek mi gerek. Aynı yöne kaçmaksa, şimdi başka bir yorumun konusu olsun, lakin komik olurdu ihi.
Yorgunum ki, yakalayacak halim de yok.
öyleyse yaz bi kenara:
geri gelip teslim olacak.
yazdım,
bi kenara
ihi
beyaz bayrağı görmezsem gönderde
siler miyiz yazıyı
*o*
Yorum Gönder