Hayat; bir tansık gibi karşımda…
Biraz önce kahveden çıkan kızcağız, telaşlı koşuyordu, yağmur hızlanıyor, kız koşuyor, ben yoruluyordum.
Hiç ilerlemiyor gibiydi hayat; yağmur ıslaklığı içinde saklı sözcükler gibi yağıyordu. Sanki yoktum, ıslandım, kaldım, sessizce geçtim diğerinin zamanından. Sanki birazdan gök ayrılacak ve beni alacak gibiydi.
Nimbus bulutları sevgi taşıyordu,
o yağdıkça,
biz ıslandıkça
kösnül dudaklarım;
etine, kan taşıyordu…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder