8.05.2009




.




Kışa yaraşır bir serinlik,

içim; püfür, püfür.


Bir adam çıksa, elinde sıcak bir kahve, güzel bir gülümse , misal; Kemalettin Tuğcu'nun romanlarında ki iyi insanları aratmayacak bir sıcaklık tüterken fincanından; hiç yokken sarılsa, endişeleri bırakıp, kötü adamları dövsek; sonrasında olmayacak bir hikayenin baş kahramanına bürünüp, sonu hep güzel bitse....



Ah, ne tuhaf şu mazi.


Neyse, araba kullanırken hayallerimin arasına sıkışan kahvenin tadı bana bunları hissettirmişti sadece, kırmızı ışık sarıya geçmek bilmezken, iş yerim gözümde o kadar sevimli bir hale büründü ki, akşam ki uydurukçu ve sahte Garanti Bankası memurundan kaynaklanıyor olması muhtemeldi, hahaha ısırırım 0209 “ur” u da var ! Şimdilerde bir urum olsa onu 0209 diye çağırırdım.



Neyse işte bilog, Geceden beri uyuduğumu şimdi uyanıkken anlıyorum, oysa uyanıkken de uyuyormuşum gibi etraf pek bir slow motion bebeğim!




Hadi zıplayalım


.



Hiç yorum yok: