2.03.2008



Pazar gününün enteresanlığı hala muamma, aslında muallâ da olabilir, tam olarak kestirememekle birlikte, çimlere yayılacağım bir Pazar özlemi içerisindeyim. Pembe pötikareli layt sütlerimizle birbirimize ne kadar ince olduğumuzun havasını atarken, ben mutlaka bir daldan aşağıya sarkan o salıncakta, rüzgârı yanaklarıma doğru yemek istiyorum.

İstediğim onca şeylerin topuna muallâ diyoruz, baş harfini büyük yazmıyoruz, çünkü özele kaçmıyor -şapka verdik hemen taktı vallahi- sen, ben okuyoruz. Özel olsa adı muallâ olmaz mesela başka bir şey olurdu değil mi okuyucu.

Sabahın erken saatlerinde tek sıra yollara dökülüp yuvarlanmak, akşam eve geldiğinde ne güzel gündü be diyememenin şaşkınlığı bakışlarında, öylece malak gibi televizyona bakmak. Pazar gününün bittiğini, hayallerinin sükûta erdiğini anlamaya çalışmak kadar anlamsız bir başka şey de Pazar günü yıkanmak zorundaymışım hissi, bir de Pazar çıkışı kapıda görmek istiyorum seni, ısrarla pataklayasım var.

Rüyalarıma neler giriyor bir bilsen, en son gece gördüğüm rüyamda, kapının önünde yanlışlıkla ezdiğim böcek vardı, rüyama gelmiş adını haykırıyor bana ama hala hatırlayamadım, ne kötü bir insanmışım, korkuyorum kendimden ve yanlışlıkla ezdiğim tüm böceklerden.

Kendi içimde bir Balat cumhuriyeti kurdum, birazdan devirip monarşiye döneceğim ve kesinlikle mutlaklaştıracağım; bunun başka yolu yok.

Kendi içselleştirdiğim hallerin içinde, omuzlarımdan bir tutup sallasam; ne zaman kendimselleşebilirim.

Bir de en son aldığım kitaplarım bitiyor, birkaç kere daha okunur, cidden okunur; çünkü okumak istediklerim bunca yıldır bunlarmış da ben bulamamışım, sağ ol.

Önemli mi halen daha bilmiyorum da, cumbalı evler var ya imrendim şimdi, çıkıp biraz fotoğraf çekeyim, kendimi seveyim. Pazar günü erken uyanınca böyle oluyor okuyucu, idare ediver artık, şurada yabancı değiliz.

Açık çok şekerli çaylar içemezken, bu günlerde şekersiz çay içiyorum yine de seni düşünüyorum. Pazar sabahı kahvaltıları gibi, uzun ve bitmeyecekmiş gibi, insanın içine işliyor, unutamıyor o kadar etkili yani.

1 yorum:

Hass dedi ki...

pazar günleri en olmayacak şey 'mülayim'dir.'mualla'yı tanımıyorum ama bizim 'mülayim'le arasını yapabiliriz.tam bu durumu anlatan bi şarkı var: cumbası cam cama muallim.selam söyle amcana mulayim.amcan çay demlemesse kahve koysun fincana mülayim.
ayrıca şekeri dozunda kullanmak lazım ne çok fazla ne çok hiç