26.05.2008

*



Keşkeler girince bilince, hep uzakmış, olmayacakmış hissi nüfus ediyor yüreğime, gelemeyecek günlerin durağında sırılsıklammışım da avuçlarıma sığmayan onca düşü nereye koyacağıma dair bilemediğim bir telaş sarıyormuş gibi boğazımı, esasen ne varsa saldırıyor üzerime, senin olanların, benimde olması ihtimali ne kadar mı fütursuz blog, bu mu geliyor aklına onca şeyden sonra...


Bir şey demiyorum, açılan düş kapılarımdan yansıyanlarla da idare edebilirim sanırım, varlığının yanına destursuzca sokulan yokluğun, kafamı hep kurcalayacak ya da sanmam ki derken, bunu nasıl istediğimle de alakalıymış her şey diyorum. O yüzden sanmadığım onca şeylerin yanına kaldırıyorum seni, akşam beraber izleyeceğimiz filmi de unutmuyorum. Sonunu soracağım ama sonunu izleyip gelirsen anlarım bir bakışta ya da ne önemi var ki bir çok şeyin arasında sen varken, diğerlerinin ne önemi var ki olsun, ben yine de yapamadıklarımızı, beraber yapıyormuşuz gibi düşünüp, çeşitli keyif ortamları hazırlayıp, bu dünyaya yakışmayan siluetlerimize bakıp, masallar uyduruyormuşum. Kime ne değil mi bundan...


Kime bu şarkılar yakışır bilemem de Levent Yüksel'e yakışan bu kadın şarkıları sesindeki titreyişlerin toplamı gibi hatta tükenmişliğin sıcağı çıkıyor sanki dudaklarından...


Çok düşünmemek gerek diyor, çok mevsimlere aldanmadan, dünyevi işlere dalmadan, belirlediğin sınırlara dahil olanlarla, yaşadığın bir sirk hayatıymış esasen bu hayat, en güzeli de bunu konuşurken, göremediğin bendeki parlayan yıldızları toplamakmış gözlerimden; o şapkadan da ben çıkarım, olmadı alev çemberinden de atlarım, önemli olan dahil olman bize.


Uzun uzadıya satırlar, iğdeler, yakamozlar, çekirdek tuzu, akasyalar, karanlık aydınlığım, cebimdekiler, arta kalanlarım, süt kokum, avaz avaz bedenler, sabahın maviliği, titrek uykular, melodiler....


Başka başka benler savruluyor, yokluğuna takılmayan onca şeye takılıyorum. Üşüyorum, sonra gözlerimi kapadığımda her yer biz, kopan ne varsa yanı başımda, giden kim varsa soluğumda, kokumuz karışmış bak bu üçüncü kata, sadece gözlerimi kapatmam yeterli, dünyaya ait olmayan ne varsa, benim düşlerimde...



Bir bedende toplanmış, küçük hanımlarım için söylesin bu empüç ...





*

Hiç yorum yok: