12.05.2008

*
Siluetler, benler, senler, bizler ve çiçekler…


Bir de iğde kokusu, ah!Doğan Canku, nasıl unutulur diye de düşünebilirsin ki düşünmezsin, akasyanın huzuru yerleşiverir senin yüzüne, bende gelincikler, düşünmeden konarlar gülücüklerime, iflah olmaz romantikler, bitmeyen rötarlı uçuşlar, kanatsız sallanışlar, bir ucu senler, bir ucu benler, değen ne varsa zamana karşı duyarlı, geçer değil mi bu hafta? Mayıs çıkmadan ömrümüzden, ya diğer Mayıs’lar...


Gittiğinde; ellerimde kelimeler, yerlerde devrik cümleler, uzaklarda siluetler, dağlarda serin bir ayaz, omzumda sıcaklığın, gözlerimde gülüşün, dudaklarımda diyemediklerim, odanın içinde kokun, halının üzerinde gelincikler, kulağımda sonsuza dek aynı ıslık, baş parmağımda bakışın, üzerimde yıldızlar, içimde ruhun, yüreğimde senim i bıraktın…

Bir de yolların heyecanı, zaman sınırlaması olmayan yan yana haykırışlar, belki gidemeyeceğimiz onca yolun haritası cebimizde, programlarda mesafelere dair en yakın tahminler, Ege’ye yakışan ne varsa, önünde biz, ardımızda peşi sıra sürüklenen hayatlar, siluetler, gün batımları, ilk gün göremeyeceğimi bilip de uyandığım gün doğumu, olmadı sabaha karşı saatlerin, huzurlu heyecanı, kıvrılırken yollar, uzanıyorum, bak yanındayım…
Senime
!

Hiç yorum yok: