18.10.2008



Tarifi, ne mümkün zamanlar;


Heyecanıyla; midemde oluşan kramplar, karnımdaki boşluk hissi, yerini ufak kıpırdanmalara bırakmıştı.


Uzun zamandır, -böyle dediğimi de bakma, bir hafta, bilemedin on gün- fotoğrafına bakmadığımı düşündüm. Tesadüfmüş gibi kandırarak kendimi, oku dokunduruverdim klasöre;

gülen yüzüne, elindeki sigara eşlik etmiş, karşımda öylece oturup, boş vermiş mutluluğunu gülümsemesiyle perçinliyor gibi. Anlatması gerekenden başka kelimeler dolanmış gibi dudaklarına, birden dökülüyor yüzün kucağıma, avuçlarımda, ıslak saçların. Ben, tenhalarımda...


Sessiz zamanlar, burnunun ucuyla değerken boynuma “öp beni” dediğin gibi sessiz...


Geçip, gidiyor işte; bazen zamanında, bazen de aceleci kovulma telaşında... Gelenin ne olduğunu bilemeden, yolcu edivermiştim. Düşler ve hayallerdi belki de zamanımı yavaşlatan, belki de ben; cevabı yoktu.


Güzel zamanlarımın en güzeliydi işte, gerisine gerek yoktu.


Belki de


İğde kokusunu yakalamaya çalışır gibiydi sana beslediklerim. Ansızın burnuma geliveren, gitmesin diye bir ömür durup, uzun uzadıya soluklanacağım; peşi sıra yürümemse refleks...


Hissettiğim serinliği konuşmak için gecelerce beklediğim doğruydu seni, düşlerken ki sıcaklık geçici heves gibi...


Belkide;

bencilce, yalnızlığıma sığınak arıyordum, sığındığım başka bir yalnızlıkmış bilemedim.



S / 32


“ Kızın gözlerindeki ışıltı değiştiği an, söz boşalımının sekteye uğramasının nedeni de buydu her halde. Benim yanılsamamın çok net bir şekilde ortaya çıkması, hatta alay edildiğim hissini de beraberinde getirmesi, gerçeğin katlanılmaz yanıydı. Bir yerde bir engelle karşılaştığım, bir duvara çarptığım sezgisi, kolay yutulur lokma değildi.”


“Yalnızlığıma kaçmak, daha güvenli görünüyordu o sırada. Tehlikesiz bir yalnızlığa sığınmayı arzuluyordum, her şeyi yüzüstü bırakmak ve çekip gitmek.”





3 yorum:

Ayşe Marika Sağlam dedi ki...

"Güzel zamanlarımın en güzeliydi işte, gerisine gerek yoktu." nasıl kıpırdandı hayat bu cümlede..uzun cümlelerin bile önünde saygıyla eğileceği..insan anımsamaya yelteniyor..benimki hangisiydi?...

Adsız dedi ki...

asuuuuuuuuuu
eğer sende benim bu arıza müdürlerim gibiysen küsücem yazmıcam sana daha...
telefonla konuşurken gülümsedim diye yemediğim zılgıt kalmadı. çünkü çok samimiymiş hareketim.
masamdaki uçak maketini kafasına fırlatasım geldide roketime yazık.
"kendimi boğasım var" modu!

Asuman Unsal dedi ki...

hahahah
keşke öle arıza bir müdür olsam
haha çok uyduruktan arıza müdür oluyom
sona beni arızalandırıyolar


hahah
aynı mantığı ben de sana yaparsam
ama yok, yok
diyilim ki ben öle

yaz sen bana
bak koalayım ben
*o*

len benden müdür mü olur be
ama yaptılar anasını satem