21.11.2008


*


Kaçıyor alacası

Karanlığı ıssızlaşmış, sokakların.

Belli belirsiz bir gece;

ağlıyor belki de, tuzu üzerinde kupkuru…

Dökülür mü yıldızları?


Günlüğümde kirlenmiş bir sayfa, ardı borç listesi, uzamış, gitmiş; kaçıncıya biten taksit,

aşk dökümü faturada, boylu boyunca, hep pişman…


Sırasıyla kayboluyor;

ürkekliğimden başlamış önce;

İç yerlerim sana emanet gibi;

hisliğim küçüklükten kalma anne sevgisi; sarmalıyor.

Acır mıyım kollarında, soramıyor.



*


Göğün üstü bir adam;

Kararlı,hisli lakin hafif kavruk

Göğün altı bir kadın;

Açmış kollarını

Ceplerinde, bir otuzluk ömür…

Hiç yaşayamamış.



*


Ağır adımların, seyrek izleri;

Çürür mü bu manzara da,

yokluğumda.

Daha iki günün hesabını çıkaramadan,

konakladın

sıcağımda


Üşüme sen,

Bu soyunduğum

çocukluğum.


*


Buruk tat;


Islık çalan

sigaranın dumanı

Bir nefes, bir nefes daha


Neden ayaz olur ki, yoksunluklar;

Neden yoksun ki ayazımda…



Aruza ölçü olamayan ciğerlerim ve senin için bu gece bütün yolculuklar...

Hiç yorum yok: