13.05.2009




.


Bıraktığın gibi her şey yahut hiç olamadığı gibi; halen daha şarkıların içinden önce martılar, sonra vapurlar en son da ben geçiyorum, güzel bir manzara kovuşturuyoruz arka planımıza, mutluluğumuza katılan yeni mutluluklardan, mutluluklar çıkarıp, kalanıyla da kumdan kaleler yapıyoruz.

Bıraktığın gibi dedim ya! Ünlemleri nereye koyacağımızı bilemeden ansızın cümleler kuruyor, telaşıyla yaptığımız kaleleri deviriyoruz, sonrasında bıraktığımız gelinciklere ağlıyor bu papatyalar, biz duymamazlıktan geliyoruz. Gelincik mevsiminin bitmesini bekliyoruz, bir daha açsınlar istemiyoruz. Doğa buna ne demiş umursamadan savuruyoruz istek dilekçelerimizi, sonrasında çok utanıyoruz.


Uslanmaz gelincik gibi arsız, bir o kadar da narin kalabilmeyi nasıl başarabiliyoruz, halen bilmiyoruz. Rüzgar çıksa da eğilip, utangaçlığım düşse toprağa; ayaz mı oralar da?
Sanmam.






Hiç yorum yok: