13.05.2009



.


Bu sıcakta oturup da kanyak içebilen tek yaratık olabilme ihtimalini seven başka birini tanıyorsan, benimle de tanıştırır mısın?

Seni önce metin belgelerinden, sonra da wörd sayfalarından geçirmiyorum bebeğim, tdk ya da maruz bırakmıyorum, sapanla kovalanıyormuşcasına buraya atıyorum; sen de beni daha çok seviyorsun, bunu hep biliyorum.


Hitchock'un soğuk bakışlı sarışınlarından olamadığımdan mıdır nedir, eşinin sevimli bir kızıl olması, yüreğime serinlik katarken; bakışlarını üzerime sabitliyorsun, erik de yiyemiyorum. Satırlar boyu salınarak yürümek, yürürken saçmalamak, şu an çalan şarkıda da gözümü tavana sabitleyip, dönmek istiyorum. O kadar buğulu ki sesi, last fm istatistiklerimden utanmasam makyajsız dinleyeceğim lakin yapamıyorum, siyah kalemimin akmış haline yakışıyor bu parça, sonrasındaysa uzun uzadıya geyik yaptığım arkadaşlarımın bana yetememesi hayal kırıklığına dönüşebiliyor, hani saçmalamaktan bu kadar hoşlanan başka bir eş bulsam, hemen alacağım lakin yerleşik bir hayata elverişsiz iklim şartlarımızdan, göçebe çadırında, at üzerinde, sapanla geyik avlıyoruz, kadının sesine bakar mısın bilog; bakmasan da olur, ben bakarım; kan gurubu şimdilerde pozitif olan kızlar çok moda, yahut bütün ergen kızlar Edwart ını ararken, senin kan anonsu yapman duruma yakışmıyor hemşire, neyse bir daha görmeyeyim.

usul, usul çıldırabileceğim biri yok mu şu planette be maykıl?


Ne diyordum okuyucu, ben de sizi seviyorum, öperim o pembe ciğerlerinizden, hadi kal sağlıcakla, musuki paylaştığım her insanla başka başka kucaklaşırım ona göre, alınma bana; bu senin suçun değil, hepsi benim suçum.


.

Hiç yorum yok: