1.06.2009




Ne sanmıştın?

Önümde duruyordu, görmezden gelen bendim.



Hakikatle irkilmek yahut senin de gitmek istediğin yerlere karşı duyduğun hislerle bütünleşebilecek düzeyde duygular beslemek ya da anlattığında, tozmuşcasına savrulan iç sıkıntılarının beyin hücrelerini ele geçirmesinden de farksız değildi.



Esasen olan neydi bilemediğimden değil de, kabak gibi sonunu gördüğüm labirentte, önüme çıkması muhtemel yüksek duvarların çaresiz çekiciliğine kapılmış kobay faresinden bozma, hisli bir maymun astronottum. Maruz kaldığım duygu silsilesini anlatabileceğim cinsle hiç tanışmış olmamamı da şahsıma gösterilmiş bir lütufmuş gibi havada karşılayıp, yan labirente yollamıştım.



İnandığım şeylerden, aldandıklarımı çıkardığımda kendime olan inancımın sarsılmaz abidesi Mayalardan kalmış da, az sonra gerçekleşecek medeni insan tarumarından habersiz göğü kucaklıyor gibiydi.



Ben de bi bok anlamadım. Neyse...



Başlangıç alametlerinden bir kaçıydı, bekliyoruz sabırsızlıkla...



Yaşanması gereken zamandan önce yaşanılmıştı yanlış olan ne varsa, doğru olanlar ise zamanı kovalamakta.





1 yorum:

Adsız dedi ki...

bloga izleme modülü eklenmesi isteğinde bulunuyorum efenim...
:))